yasak elma muadili monologlar

sen yanına düşlerini alır yarına inersin beni otomatik kapı çarpar düne düşerim...

Pazar, Nisan 12, 2009

ayperiiim

Çocukluk dönemimde annem, hiç “kimoo” demeden kapıyı açma diye uyarmadı.çalan her kapıyı arkasında kim olduğunu sorgulamadan açtım.hiç de pişman olmadım.kapının arkasında ya tiz bir sesle “ayperiiiiim” diyen başı yazmalı(çember,başörtü)yüzlerine zerre kadar maddiyat bulaşmamış,kilim desenini andıran hırkalarına biraz sanra kokusu sinmiş,yeşile çalan avuç içlerindeki çatlaklara toprak dolmuş,her daim gülümseyen kadınlar vardı.gülümsediklerindeki halleri aklıma gelirde çocukken akıl erdiremediğim onlarca acı şimdilerde boğazıma düğümlenir. hala haberleri gelir anneme.annem anlatır. Ben ağlamaklı gülümserim.yada haftalardır yüzlerine jilet değmemiş,bıyıklarının uçları ya birinci ya maltepe sigarasından sararmış,onca yoksulluğa rağmen mutlu,yer yer sarıya çalan beyaz gömleklerindeki düğmelerden göbeklerine yakın olan bir tanesi mutlaka kopmuş, bizim kapının önüne gelene kadar gömleklerindeki üst iki düğmesinin açık atletleri görünür halde olduğunu bildiğim ama kapıyı açtığımda hep ilikli gördüğüm “hocama bi sesleniver alperim gocçuuum”diyen amcaların olduğunu tecrübe etmiştim.kapı her çaldığında tereddüt etmeden açardım.kapı çalardı; annem babama bakardı.kapı çalardı; babam 12 eylülde bıraktığı aklı yüzünden durmadan sıçrardı.tedirginliği heryana yayılır ama hemen toplanırdı.o bile hiç “kimooo” demeden açma kapıyı diye uyarmadı.taa ki şehirleşme süreci kapımızı çalana kadar.gerçi yeni evimiz dedikleri yere dışarıdan bakınca; onlarca penceresi olduğunu görüp içine girince, pencerelerden yanlızca iki tanesinden "ben geldim" diye seslenebildiğimde bir terslik olacağını farketmiştim.o günden sonra her kapı çalışında annem peşimden koşar, kapının kolunu tutan elimin üzerine elini koyar ve kapıdaki küçük delikten bakarak “kimooo” derdi.bu durumu bir türlü kabullenemedim. Bu da nerden çıkmıştı.bir kaç defa annem bana yetişemeden kapıyı sorgusuz açmıştım.kapıdaki kadının “alpercim” demesinin ardından arkamda biten anneme dönüp “nermin hanım merhaba” demesiyle benim kafamı önüme eğip “ağzına sıçıyım yaa”demem bir oldu.kapıdaki kadının kaşlarını çatması, annemin kafamda patlayan tokadı, bu küfür yüzünden evde kopan kıyamet; bu arada öğrenilen yeni küfürler köklü bir değişimin habercisiydi.sonraları bu kadın ve başka kadınlar güruhu bize geldi.ama kapıyı hiç ben açmadım. kapıyı açan annemin “ahh nazan hanımcım” demesinden midir?yoksa kadının bana “ayperiiiiim” yerine “alpercim” demesinden mi? bilmiyorum.kapıya koşmaktan vazgeçtim
.ismimin yanlış söylenmesine rağmen “ayperiiiiiiiim” o kadar sıcak, o kadar tek katlı ve o kadar yeşildi ki sevgiden hiç şüphe etmedim.“alpercim”se bir o kadar soğuk,çok katlı ve bahçesizdi.

0 yorum:

Yorum Gönder