yasak elma muadili monologlar

sen yanına düşlerini alır yarına inersin beni otomatik kapı çarpar düne düşerim...

Pazartesi, Ocak 26, 2009

Ketum

İşte yine oldu.tek bir melodi; birbirine dolanmış birkaç ses... bir balıkçı kasabasında kimin olduğunu bilmediğim sandalda; üzerime çiğ taneleri düşmeden uyanıyorum. radyonun pili hala bitmemiş.bir türk radyo frekansı bile bulup yaşıtlarımızın hiç bilmediği; bizimse daha önce hiç gitmediğimiz bir şehirde, hiç bilmediğimiz bir barda, yanlışlıkla çaldığında dinleyip sessizce benimsediğimiz şarkıyı, aynı kadının sesiyle veriyor.bense, kimbilir kaçıncı kadeh arasında denize bıraktığım ağı topluyorum.ismini bile bilmediğim balıkları azad ederken sabah ezanı okunuyor. Tanrının beni iliklerime kadar acıtabildiği tek zaman dilimi...hemen ardından kulaklarımda patlayan bir kaç cümle pekiştiriyor acımı .”-takdir-i ilahi oğlum.kader.”
radyonun pili bitiyor. kadın susuyor. ezan diniyor.
Su çok soğuk biliyor musun? Üstelik çok tuzlu genzim yanıyor.
Sırılsıklam uyanıyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder